Gençlik Edebiyatı

                                         


                                            GENÇLERİMİZ İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

     Gençlik Edebiyatının anlamı, işlevi son zamanlarda önem kazanıyor. Onlara yalnız olmadıklarını, her şeyin bir çaresi ya da çözümü olabileceğini duyumsatan, kendine güvenmelerine, bütün olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakmalarına hizmet edebilen, gençlerin ‘tarafını tutan’ bir edebiyattan söz ediyoruz. Gençlik Edebiyatının; gencin gündelik yaşamında ezildiği kıskaçları, tanımlayamadığı, korktuğu, anlamlandıramadığı gerçekleri, gencin cephesinden dillendirmesi, gençlerin içlerindeki fırtınaları dindirmelerine, daha sakin, daha derin ve yapıcı düşünmelerine etki ediyor.
   Çağdaş gençlik edebiyatı, her yaştan okurun yeni hayallere, yeni ideallere tutunması için heveslendirici, kesintisiz bir güç kaynağı olabiliyor. Yatağan İmam Hatip Ortaokulu Türkçe Öğretmenimiz Sevil ÇORUM, geçlerimiz için şu kitapları seçmiştir: 


1- Yaş On Yedi - İpek ONGUN
“Yaş On Yedi pembe ve bomboş romantik hayalleri değil, orta sınıftan gelen gençliğin gerçek durumunu ele alıyor. Bu kitabın hem aile hem de okul yaşamındaki sorunları gerçeklikle, ama umutsuzluğa kapılmadan, sağlıklı bir yaklaşımla veren, aslında ağırbaşlı olmakla birlikte gülmece öğelerini de önemseyen, gerek edebi, gerek eğitici değeri yüksek, tüm gençlerin ilgisini uyandırabilecek bir roman olduğuna inanıyorum.” (Prof. Dr. Mîna Urgan)
İpek Ongun'un kurgusu ve kalemiyle harmanlanıp okunması gereken-bence- güçlü kalmayı güden bir roman.İçinde oyuculara verilmek istenilen güzel,anlamlı bir çok mesaj ve öğüt barındıran bu kitap her okurun kitaplığında olmalı!


2- Momo - Michael ENDE
 Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır.
Bir gün hayaletimsi topluluk “duman adamlar” ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo’dur.
Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine bir masal olan Momo’yla Michael Ende, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne layık görülmüştür. Pek çok kez sinemaya uyarlanan Momo, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada 7 milyonun üzerinde satılmıştır.




3- Sol Ayağım - Christy BROWN 
Doğuştan beyin felçli olan Christy Brown, konuşmasını ve hareketlerini kontrol edemiyordu. Ama zekâsı ve cesareti onun okuma ve yazmayı, resim yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenebilmesini, hatta bu kitabı yazabilmesini sağladı.
Christy Brown, kendi yaşam öyküsünü kaleme aldığı bu kitabında bütün bunları öğrenebilmek için sol ayağını kullanarak nasıl büyük bir mücadele verdiğini ve hayata nasıl tutunduğunu anlatıyor.

Sol Ayağım, Christy Brown’ı Daniel Day-Lewis’in canlandırdığı aynı adlı, çok başarılı bir filmle beyaz perdeye de uyarlanmıştır.



4- Denemeler - Montaigne
Montaigne az sayıda insan için yazdığını iddia etse de, Denemeler bugün hâlâ dünyanın her yerinde aynı etki ve güncellikle yazarının adını parlatmaya devam ediyor. Kendi kendini büyük bir dikkatle, çekincesiz eleştirel bir titizlikle ve dur durak bilmeyen bir nüktedanlıkla gözleyen bu parlak zekânın "yaşamının çoğu gününü ve gününün çoğu zamanını" geçirdiği kütüphanesine çekilerek evrensel insanın portresini dostça bir hava içinde çizdiği sayfalar, zamana meydan okuyarak bugün de bizi düşünmeye, özellikle de kendi kendimizi düşünmeye, sadece kendi özgür düşüncemize ve yargımıza güvenmeye davet ediyor.Yaşamaktan, özgür düşünceden ve insanın derinliklerine dalmaktan korkmayanlar için bir başucu kitabı.



5- Osmancık - Tarık Buğra
"Osmanlı'nın sırrı nedir" sorusunun cevabını arayan yazarın Osmanlı kuruluş döneminin dinamiklerini ve felsefesini bugünkü dille inşa ettiği romandır. Duvarları süsleyen "Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana" gibi sözler bu kitabın eseridir.



6- Acımak - Reşat Nuri GÜNTEKİN
Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor.



7- Beyaz Gemi - Cengiz AYTMATOV
Masalla gerçeği birleştiren bir eserdir. Geçmişi temsil eden dede ile geleceği temsil eden çocuk arasında dramatik bir ilişki kurarak insan duygu ve düşüncelerine kendine has yorumlar getirilir. Adı eserde hiç geçmeyen çocuğun saf ve temiz dünyasından, hayatın acı ve çıplak gerçeğine uzanan bir roman kurgusu meydana çıkarılır. Aytmatov’un, edebiyat âleminde geniş akisler uyandıran, uzun yıllar tartışılan, verilmek istenen mesajla yaratılan tiplerin büyük bir uyum sağladığı eserlerinden biridir.
Beyaz Gemi, Aytmatov'un, edebiyat âleminde geniş akisler uyandıran, verilmek istenen mesajla yaratılan tiplerin büyük bir uyum sağladığı eserlerinin başında gelmektedir.



8- Çalıkuşu - Reşat Nuri GÜNTEKİN
Reşat Nuri Güntekin''in en yaygın ününü kazandığı ilk romanı. Romanda, iyi öğrenim görmüş bir İstanbul kızının, Anadolu'nun çeşitli köy ve kasabalarında öğretmen olarak yaşadığı serüven anlatılır.Serüven yönü ağır basan bu romanda, kişilerin duygu dünyaları, ülke gerçeklerinden soyutlanmadan verilir. Çalıkuşu, her yaştan insanın rahatlıkla okuyup sevebileceği önemli romanlarımızdan biridir.
Mustafa Kemal, Büyük Taaruz öncesi Akşehir’deki evinde dinlenirken okumaya başladığı Çalıkuşu için “ Biliyor musunuz, gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. Anadolu’yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. ” demiştir. 



9- İki Dirhem Bir Çekirdek - İskender PALA
Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kılmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur. Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, sövgü ve ilençler, bilmece ve tekerlemeler... Bu tür kalıplaşmış sözler arasında, dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimdir.Bazen rastgele bir sayfada, bazen bir dipnotta, bazen de hiç ummadığınız bir el yazması sayfasında bir deyimin ortaya çıkış hikâyesiyle karşılaşmak mümkündür. Deyimlerimizin ortaya çıkış hikâyelerini bilmenin, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir. Umarız, bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.    



10- Beyaz Diş - Jack LONDON 
Beyaz Diş Alaska’nın sert doğa koşullarında geçen, nefes kesici bir macera hikâyesi anlatıyor. Yarı köpek bir anne ile kurt bir babanın yavrusu olarak dünyaya gelen Beyaz Diş, doğduğu günden itibaren farklılığının gölgesinde bir hayat sürmeye başlar.
Jack London Beyaz Diş’te edebiyat tarihinin en gerçek hayvan karakterlerinden birini yaratırken, düşmanlık, ahlâk, güven, merhamet ve sevgi gibi kavramları tartışıyor.
"Oysa vahşilik, Beyaz Diş’in görünüşüne ve hareketlerine sinmişti. O vahşi tabiatı simge liyordu; onun ete kemiğe bürünmüş haliydi.”
-Jack London-

Yorumlar