Çocuk Edebiyatı

  
                               ÇOCUKLAR İÇİN SEÇTİKLERİMİZ  

  
    Akademik bir tanımlamayla açıklayacak olursak; çocuk kitabı, çocuğun ilgi ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan temel eserdir. Konusu, dili, resimleri, teması ve şekilsel özellikleri çocuklara yönelik hazırlanan kitaptır. Çocuk kitabının bir başka temel özelliği ise mizah yönüne sahip olmasıdır. Bu anlamda çocuk kitabı, çocuğun zevkle okuduğu veya okuyacağı eserdir.
      Çocuk kitabının temel amaçlarından bir başkası çocuğun ruhsal gelişimine katkı sağlamaktır. Çocuğun insanları, hayvanları ve doğayı algılamasına yardımcı olan içeriklerden oluşmalıdır. Duygusal ve kavramsal keşiflerini hızlandırmalı ve çocuğun kendisi ile çevresini tanımasında katkı sağlamalıdır. Bu anlayışla Atatürk İlkokulu Sınıf Öğretmenimiz Rabia YELMER çocuklarımız için şu seçimleri yapmıştır:



1-) Çocuk Kalbi - Edmondo De AMİCİS
Üçüncü sınıfa giden Enrico bir günlük tutmaya başlar. Bu sınıfta yeni bir öğretmeni, yeni arkadaşları vardır. Enrico kısa sürede sınıftaki her çocuğun farklı bir hikâyesi olduğunu keşfeder. 
Bazılarının ailesi çok zengin, bazılarının ailesi ise çok fakirdir. Enrico defterine yazdıkça, okulda sadece dersleri değil hayatı da öğrenmeye başladığını fark edecektir.
Yazarımız; İyi bir çocuk olmaktan öte iyi bir insan olmanın güzelliklerini o kadar güzel anlatmış, o kadar güzel öğütler vermiş ki içiniz ısınıyor okurken, hayatın farklı döneminde okuyup farklı duygular yakalayacağınız ve hayata bakış açınızı değiştirebilecek bu kitap ile hemen tanışmalısınız.



2-) Pollyanna -Eleanor H. PORTER
Babası öldükten sonra, teyzesinin yanında yaşamaya başlayan Pollyanna, sıkıntılarının üstesinden gelmek için bir oyun oynar: Mutluluk Oyunu. Çevresindeki pek çok insana bu oyunu öğreterek, onların hayata daha mutlu bakmalarını sağlar. Pollyanna çocuk edebiyatının klasiklerinden kabul edilen bir kitaptır. Kitabın ana kahramanı olan Pollyana aynı zamanda çok iyimser kişilere takılan bir ad olmuştur.Her olayda olumlu bir yön bulmayı bilen küçük Pollyanna’nın dillere destan iyimserliği, artık adıyla anılıyor. “Pollyannacılık”,  şartlar ne olursa olsun sevinilecek bir şeyler bulabilmeyi anlatıyor. Pollyana pek çok kez film olarak sinemaya uyarlandı. En çok bilineni Hayley Mills'in oynadığı Disney'in 1960 sürümlü Pollyana filmidir.



3- Suna'nın Serçeleri - Gülten DAYIOĞLU
Suna'nın Serçeleri, akıcı üslubu ve zengin temalarıyla oldukça keyif veren bir öykü ve masal kitabıdır. Suna sokakta oynarken geçirdiği kaza nedeniyle bir yıl evden çıkamayacaktır. 
Bu zorunlu tutsaklık durumunu, pencere önüne konan serçelerle düşsel söyleşilere girişerek mutluluk içinde geçirir. Suna'nın ayaklarına renkli ipler bağlayarak adlandırdığı serçe dostları, ona öylesine güzel, öylesine ilginç, meraklı, coşkulu öyküler ve masallar anlatırlar ki!...
Özgün bir kurguyla yazılmış, kısa öykü ve masallardan oluşan Suna'nın Serçeleri, çocuklar tarafından yıllardır hep başucu kitabı olarak nitelendirilmektedir.



4- Balonla Beş Hafta - Jules VERNE
Maceraperest bilim adamı Dr. Samuel Fergusson, gizemli Afrika kıtasını keşfetmek için büyük bir istek duymaktadır. Ancak daha önce hiç kimsenin tamamlayamadığı, birçok maceracının hayatını kaybetmesine neden olan bu yolculuk ciddi tehlikelerle doludur. Afrika'yı keşfetmeye kararlı olan ve çevresindekilerin uyarılarına kulak asmayan Dr. Fergusson, bu geziyi bir balonla gerçekleştirmeyi planlar.
Jules Verne'in (1828-1905) ilk romanı olan ve 1863 yılında yayınlandığında büyük yankı uyandıran Balonla Beş Hafta, günümüzde son derece popüler olan bilimkurgu türünün ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.




5- Tom Sawyer'ın Maceraları - Mark TWAİN
Mark Twain’in en sevilen yapıtlarından biri olan Tom Sawyer’ın Maceraları çocukluğun masum, güvenli ve olağanüstü maceralarla dolu evrenine bir övgüdür.Roman insan doğasının ikiyüzlülüğünü, bencilliğini, maddi değerlere düşkünlüğünü ve Amerikan taşrasındaki küçük kasaba ruhunu mükemmel biçimde yansıtır.
Twain, iyi kalpli, ancak her daim haylazlık peşindeki Tom ve arkadaşlarının maceralarını gerçekçi bir dille  aktarırken, alışılmış terbiyeli ve örnek çocuk imgesini de yıkar. Yapıtın kuşaklar boyu her yaştan okura hitap etmesinin sırrı, belki de çocuk aklının nasıl işlediğini bize hatırlatmasında; yetişkin dünyasından ansızın çocukluğa ışınlanmanın paha biçilmez değerinde yatar.



6- Nasrettin Hoca Hikayeleri - Orhan Veli KANIK
Nasrettin Hoca fıkralarına, onların özünü bozmadan yeni bir renk, yeni bir tat katan Orhan Veli, 13.yüzyıldan günümüze uzanan, bazıları daha da eskilere kadar giden bu nükteleri, şiir diliyle yeniden ölümsüzleştirmiştir. Nasrettin Hoca Hikayeleri'nde bir araya getirilen ve Hoca kimliğine bürünmüş halk zekasının ürünleri olan bu fıkralar, Orhan Veli'nin kattığı sevimlilikle karşılıyor bizi. 
Türk kültürümüzdeki; sözlü anlatılar, kahve sohbetleri, atışmalı aşık geleneği ve yazılı metin eksikliğini Orhan Veli’nin kitabın hikayesini anlattığı sözlerde de görüyoruz. Bu tip kitaplarla Nasrettin Hoca gibi bir halk zekasını çocuklarımıza tanıtmak tabi ki amaçlarımızdan birisi.



7- Mutlu Prens - Oscar WİLDE
Oscar Wilde’ın 1888’de yayımlanan Mutlu Prens’teki masalları oğulları için yazdığı düşünülse de, yazar hedef  kitlesini “yediden yetmişe çocuk ruhlu insanlar, şaşırma ve sevinme gibi çocuksu yetilerini koruyanlar” olarak açıklamıştır. Wilde bu masallarda bencilliği ve duyarsızlığı gözler önüne serer ve eleştirir. Onun ana masal kişileri bazen hatalarını anlayarak pişmanlık duyarlar ve özgecil davranışlar sergilerler. Mutlu Prens kitabında okuyacağınız dört masalda, insan yaşamını güzellik ve çirkinliğin, sevgi ile bencilliği savaşı olarak gören yazarın samimi dilini hissederken, aynı zamanda, yarattığı gizemli masal dünyasının büyülü güzelliklerini de zevkle tadacağınızdan eminiz.



8- Kel Güvercinci - Samed BAHRENGİ
Bir zamanlar uzak bir ülkede annesiyle birlikte küçük bir evde oturan bir delikanlı yaşarmış. Bu delikanlının on-on beş tane güvercini varmış, onları eğitir, çeşit çeşit numaralar öğretirmiş; bir de keçisi varmış. Delikanlının başında hiç saç olmadığı için herkes ona Kel Güvercinci dermiş. Anneyle oğul çok yoksullarmış; kulübelerinin tam karşısındaysa kralın görkemli sarayı yükseliyormuş; delikanlı ne zaman güvercinlerini eğitse, kralın güzeller güzeli kızı da nedimeleriyle birlikte sarayın balkonuna çıkar, onları seyredermiş. Delikanlı da kızı çok beğenirmiş ama bir kralın kızını yoksul bir güvercinciye vermeyeceğini bildiğinden hiç umut beslemezmiş. Bir solukta okuyacağınız ve keyifli zamanlar geçireceğiniz garantimizdir.



 9- Kaşağı - Ömer SEYFETTİN
Ömer ve kardeşi Hasan, çocukluklarını büyük bir çiftlikte geçirmişlerdi. Küçük Ömer ve Hasan, en çok atlarla oynamayı, özellikle de onları tımar etmeyi seviyorlardı. Bunun için İstanbul'dan özel getirtilen kaşağıyı kullanıyorlardı. Ama bir gün Küçük Ömer, çocukluk heyecanıyla kaşağıyı kırar ve suçu kardeşi Hasan'a atar. Babası bu olaydan sonra Hasan'a çok kızar ve ona:
-Yalancı, der...
Hasan, bu olaydan sonra içine kapanır ve bir gün hastalanır. İşte o zaman Ömer için zor günler başlar. 

Değerlerimizi, öğretmesi açısından edebiyatımızın ölümsüz eserlerindendir.



 10- Yalnız Efe - Ömer SEYFETTİN
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyelerinde kendimizden bir şeyler buluruz. Onu okumak, onu anlamak, onunla mazinin şanlı sayfalarında gezinmek, çocukluk günlerimize dönmek mümkündür. Onun satırlarında bizi ve kültürümüzü hor görenlere ince bir alayla, en güzel şekilde verilmiş cevapları bulabiliriz. Onun düşünce ve idealleriyle ufkumuzu donatabiliriz. Bütün bunlar için yapılması gereken onun hikâyelerini elimize alıp satırların dünyasına yolculuk yapmak...Yazarın bu öykülerinin bazılarını yıkılmakta olan bir imparatorlukta, bilfiil savaşırken yazdığını bilmekse onların değerini artırıyor.


Yorumlar